Bir uçakta pilot aniden hostesleri çağırmış ve demiş ki: Uçak düşmek üzere. Tüm yolculara atlamalarını söyleyin. Şu anda deniz üzerindeyiz ve denize çok yakın uçuyorum, atlarlarsa kurtulma şansları var, ama atlamazlarsa herkes ö-lecek. Tabii, böyle bir şeyi insanlara yaptırmak çok zor.
Hosteslerden en akıllısı düşünmüş taşınmış, ‘Herkese uygun bir dille anlatılırsa uçaktan atlamaları sağlanır.’ diye karar vermiş ve ilk olarak Amerikalı kafilenin yanına gitmiş: ‘Sayın yolcularımız; üzerinde bulunduğumuz alan Japonlar’ın araştırma laboratuarlarıyla kaplı. Eğer oraya ulaşırsanız tüm Japon teknolojisi sırlarını kaparsınız. Bütün Amerikalılar koşarak çıkışa gitmişler ve atlamışlar; Sonra hostes İngilizler’e yönelmiş‘Sayın yolcularımız, şu anda dünyanın en geniş ve verimli sömürgeleri üzerindeyiz; eğer hemen el koyarsanız sonsuza dek sizin olurlar!’ Bütün İngilizler hevesle atlamışlar. Sıra Fransızlar’a gelmiş. Hostes: Bayanlar baylar, affedersiniz rahatsız ediyorum; fakat rica etsem uçaktan atlar mısınız? Şimdiden teşekkür ederim.’ demiş. Fransızlar: Tabii, mersi!’ deyip sırayla atlamışlar! Hostes bu kez Almanlar’a yönelmiş:
‘Atlayın aşağı çabuk!’ diye bağırmış. Alman kafile ‘Heil!’ diyerek atlamış. Veee sıra gelmiş Türkler’eee. Hostes yandan yandan gülümseyerek ve koltuğa hafif dayanarak şöyle demiş: “Siz var ya… Buradan hayatta atlayamazsınız…